Trabzon’da gıda, sağlık ve kozmetik alanlarında yoğun olarak kullanılan jelatin üretiminde yurt dışına bağımlılığı azaltmak ve yeni teknikler oluşturmak amacıyla sığır jelatini üretimi yapan KCL AR-GE Merkezi işbirliğinde çalışma yapılıyor.
Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğünce desteklenen projede, bölgedeki fabrikalardan toplanan somon işleme atıkları SUMAE Gıda Teknolojisi Laboratuvarında çeşitli işlemlerden geçirilerek jelatine dönüştürülüyor.
SUMAE Gıda Teknolojisi Bölüm Başkanı Dr. Sebahattin Kutlu, AA muhabirine, Ultra Ses Destekli Balık Jelatini Üretimi projesinin 2022’de başladığını söyledi.
Jelatinin, hayvansal deri, kemik ve bağ dokusunun temel bir bileşeni olan kolajenin kısmi hidroliziyle elde edilen biyopolimer olduğunu belirten Kutlu, jelatinin yüzde 85-90’ının saf bir proteinden oluştuğunu ifade etti.
Kutlu, jelatinin gıda sektörünün en stratejik ham maddelerden olduğunu vurgulayarak, ilaç, kozmetik, fotoğrafçılık gibi bir çok alanda da kullanıldığını aktardı.
Jelatinin geniş kullanımıyla birlikte dünyada ham madde temininde rekabet yaşandığına dikkati çeken Kutlu, “Dünyada üreticiler alternatif ve güvenilir hammadde arayışına girdi. Bu da balık ve kanatlı sektörüne bir geçiş sağlamıştır. Dünyada 350 bin ton civarında jelatin üretilmektedir. Bunun da yarıya yakını Avrupa’dan üretilmektedir. Jelatinin yüzde 40’ı domuz derisinden, yüzde 26’sı inek derisinden, yüzde 23’ü domuz ve inek kemiğinden, yüzde 1’den daha az miktarı da balık ve balık ürünlerinden yapılmaktadır.” dedi.
Kutlu, Türkiye’nin özellikle son yıllarda somon yetiştiriciliğinde çok büyük bir ivme yakaladığına işaret ederek, şu değerlendirmede bulundu:
“Bölgemiz özelinde de 2017 itibarıyla özellikle Rusya ve Japonya’dan gelen taleple birlikte Türk somonu adı altında büyük boy alabalık üretimi gerçekleştirilmektedir. Üretimi yıllık 50 bin tonu geçmiş durumdadır. Gelen taleple birlikte balığın filetosu çıkartılıyor. Derisi ve omurgası gibi çok değerli, yüksek oranda jelatin ve kolajen içeren somon işleme atıkları gibi yan ürünler ortaya çıkmaktadır. Bölgemizdeki balık halleri, balık restoranları gibi perakende satış yerlerini göz önüne aldığımız zaman binlerce ton atıktan söz edebiliriz. Bunlar halihazırda balık yemi, silaj ya da gübre olarak kullanılırken, katı atık da oluyor. Halbuki bunların katma değeri çok yüksek jelatin gibi ürünlere dönüştürülmesi söz konusudur.”
VERİMLİLİK ARTTIRILMASI AMAÇLANIYOR
Türkiye’de son 5 yılda özel sektördeki yatırımlarla jelatin ihracatının 70 milyon dolara ulaştığını, üretiminin de 12 bin tonu aştığını dile getiren Kutlu, “Ancak dünyada artan rekabetle birlikte Türkiye’deki jelatin üreticilerinin de sığır jelatini yanında farklı ham madde üretimlerini yerli kaynaklardan temin edilecek ve farklı ham maddelere yönelecek olması önem arz etmektedir.” diye konuştu.
Kutlu, çalışmanın tüm aşamalarında ultra ses destekli işlemler ve enzim katkılı denemeler uygulanarak jelatin üretildiğini, karakterizasyon aşamalarının sürdüğünü anlatarak, şöyle devam etti:
“Jelatin üretiminde verimliliğin artırılması ve fonksiyonel özelliklerinin geliştirilmesini amaçlanıyor. Proje sonunda geliştireceğimiz jelatin üretim teknolojisiyle birlikte de üretici firmaların elini güçlendirmiş olacağız. Güzel sonuçlar alacağımıza inanıyoruz. Özellikle yerli üretici firmalarımızın alternatif ham maddeye yönelmesinde önem arz etmektedir. Hali hazırda ticari ölçekte balık jelatininden bir üretim söz konusu değil ancak bu çalışma nihayete erdiğinde özel sektöre de kazandırma çalışmaları söz konusu olacaktır.”